2 Ekim 2012 Salı

Ben Geldim

Herkesler Merhabalar :)
Uzuuuuuun zamandır yoktum, en son mayıs ayında yazmışım. Mayıs ayından sonrasında da hayatımda kötü gelişmeler olmaya devam etti, hastalığımın kemiklerime de sıçradığını öğrendim. dünya bir kez daha başıma yıkıldı, tedavimin bitmesine yakın bu haberi almak beni çok yıprattı.  sırası geldiğinde her şeyi sizlere anlatacağım. Şimdilerde hayatım yavaş yavaş düzene girmeye başladı. Doktor kontrollerim ve ilaç alımlarım devam etse de çalışmaya başlamış olmak bana çok iyi geliyor. Kızım İlk göz ağrım okula başladı hem de 1. sınıfa :) onun ilk günkü resmi ile "merhaba" demek istedim sizlere:)
 
 
 
 
 
 
sonrasında da siparişlerim olan  ve araya kızımın oyuncaklarını da koyduğum halay fotoğrafımı paylaşmak istedim :) bundan sonra düzenli bir şeklide hikayemin devamını da anlatmayı planlıyorum. Herkeslere Selamlar olsun.. :)
 
 

16 Mayıs 2012 Çarşamba

...............


......... aradan bir 8 gün daha geçti. Çarşamba günüydü Cihan beye randevum'a kızım ile birlikte gittik. Ben hala kötü bir şey olmayacak düşüncesinde olduğum için randevu sonrasında kalan zamanda Beril ile vakit geçirecektim. Muayene odasına girdik. Öncelikle anlatmamı istedi. Nasıl keşfettiğimi, antibiyotik tedavisini, sonrasında küçülmediğini ve laktasyon (emzirme) döneminde olduğumu, oğlumun 6 aylık olduğunu, kızımı 1 yıl emzirdiğimi söyledim. Cihan Bey de beni muayene etti. İlk kez erkek dr beni muayene ediyordu çok utanmıştım. Cihan bey çok iyi bir cerrah, hem mesleki anlamda çok iyi bir dr., hem de bir ağabey gibi sizi hemen korumaya alıyor, korumaya aldığını size hissettiriyor ve bu korumada olmak hoşunuza gidiyor. Buradan yaptığı her şey için tekrar teşekkürlerimi sunuyorum..:) O gün Cihan beyin ultrason aletinden hiçbir farkı kalmadı gözümde ultrason ölçümündeki tüm kistleri elle muayene ederek buldu, bu da yetmezmiş gibi mm'lerine kadar söyledi ve sekreteri de kayıt etti, çok şaşırmıştım. Giyindim ve Cihan beyin karşısına oturdum. Laktasyonda olduğum için kötü bir şey çıkma ihtimalinin düşük olduğunu, genç olduğum çin de atlamamamızı ve yine de tedbiri elden bırakmamamız gerektiğini belirtti o da Müge hanım gibi. Emzirdiğim için mamografi çekmeyeceğini meme MR'ı çektirmem gerektiğini söyledi. "Regl dönemine yakın mısın" dedi. Reglime 3 gün vardı. Regl döneminde kist oluşumları artar ya da var olan kistler büyürmüş ve regl dönemi bitince de küçülürler ya da yok olularmış. MR sonucunu yanıltmamak için regl olduğum günden sonra ki 8. günden sonra MR çektirmem gerektiğini iletti ve ben muayene odasından çıktım.İşler benim istediğim gibi ilerlemiyordu. Her gittiğim yerden bir başka şey için randevu almak zorunda kalıyordum. Bu durum da canımı sıkmaya başlamıştı. Hastaneden ayrıldık ve o gün kızımla vakit geçirerek kafamı dağıttım. Regl olduğum gün, 8. günü hesaplayıp hastaneden MR için randevu aldım.

MR çektirmeye gittim, oradan sonra işe gideceğim için süt pompamla birlikte gitmiştim o gün MR çektirmeye :) iyi k de süt pompamla birlikte gitmişim. MR'ı ilaç vererek çekiyorlarmış ve ilacı aldıktan sonraki 24 saat boyunca sütümü oğluma veremeyeceğimi bildirdiler. Ben de hemen sütümü sağdım. MR çektireceğim yere girdim. Üst kısmımda hiç bir şey kalmaması gerektiğini (yüzük, küpe kolye vb) ve verdikleri önlüğü giyinmemi istediler. Giyindim. MR aletini hiç bu kadar yakından görmemiştim ve birkaç dakika sonra içine girecektim. Korkmaya başlamıştım ama bunu da çektireyim bitecek nasıl olsa dedim ve kendimi yatıştırmayı başardım. Üst kısmım çıplaktı, yine çok utanıyorum. MR cihazının ray kısmına da göğüslerimin gireceği bir aparat yerleştirdiler. Damar yolumu açtılar ve benden yüz üstü yatmamı istediler. Ben yattıktan sonra göğüslerimi boşluklara oturttular. Kollarımı başımın üzerinde bağlamamı istediler, ilacı bağladılar ve MR çekilirken kıpırdamamam gerektiğini belirterek odadan ayrıldılar.İçerisi çok soğuktu, üşüyor ve korkuyordum. MR çekiminin 40 dakika süreceğini dışarıdan mikrofona konuşarak bildirdiler ve çekim başladı. ben de bildiğim bütün dualarımı sıralarını karıştırarak defalarca okudum. o kadar heyecanlıydım ki bir duayı bitiremedim. Defalarca baştan başlıyor ama sonunu bir türlü getiremiyordum. gözlerimi kapattım birkaç duayı bir kerede okumayı başardım ama sonrakilerini bir türlü sonu gelmedi. MR cihazı çok gürültülü çalışan bir cihaz ve çok çeşitte ses çıkarıyor. insanı korkutuyor. Ellerim uyuşmaya başladı. gözlerimi açmaya cesaret edemiyordum zaman geçmiyordu sanki. bir süre sonra yine mikrofonla bana ilacı vermeye başlayacaklarını ve çekimin ilk 20 dakikasının bittiğini söylediler. ben çekimin tamamının bittiğini zannediyordum ama daha yarısı bitmişti. Beklemeye devam ettim. Ellerimi ve hatta kollarımı hissetmiyordum artık. Bir şekilde 40 dakikayı bitirdim. toparlandım odadan çıkıp giyinme odasına geçtim ve giyindim tam ayakkabılarımı bağlıyorken hemşire geldi. Cihan beyin koltuk altımdan da çekim yapmaları için not düştüğünü ama onlar istekte sadece meme MR'ı yazdığı için meme MR' çektiklerini, tekrar soyunmamı ve MR çektirmem gerektiğini söyledi. Çok canım sıkılmıştı. Tam bitti diye düşünürken her şey yeniden başlamıştı. Tekrar MR cihazının rayına yatım ve bu seferki çekim 20-25 dakika sürdü. ama o dakikalar inanın bana hiç geçmeyecek ve hiç bitmeyecek gibi gelmişti. MR çektirmem bitmişti sonunda sonuçlar 3-4 gün içerisinde çıkacaktı. Yine bekleyecektim. Yine günler geçmeyecekti.

...............................

8 Mayıs 2012 Salı

Kalp ve Bebek Hello Kitty

Merhabalar Herkeseee..



Bu Kalbi gördüğümde çok beğendim ve hemen ördüm blog arkadaşım evinneşesi'nde hala yapılışı olan bu kalpten örmenizi tavsiye ederim..
Zehra hanım umarım sizin kalbinizin benim elimden çıkmış halini beğenirsiniz :) Paylaşımınız için çok teşekkür ederim..


Bu da Bebek Hello Kitty, www.yaseminkale.com da hali hazırda yapılışı bulunmakta. Bu bebişten de örmenizi tavsiye ederim :) Renginin Mor olması benim kalbimdeki yerini ayrı kıldı. Mor rengi çok severim :)
Bu bebişten ilk olarak kızım için ördüm, bir yakınımız geldi çok beğendi ona verdik ilk adım bu şekilde başladı ve 5 adet bebek kitty'miz bu şekilde evimizden ayrıldı. Umarım bebişlerim yeni sahipleriyle de çok mutlulardır :) Şimdilerde bizde bu bebekten yok.. :( en kısa zamanda kuzum için öreceğim ama bu sefer kimseye vermeyeceğim :)
Canım arkadaşım Yasemin'im yine senin sayende ortaya koyduğum bir bebek. Her şey için Teşekkür ederim.. :)

Bir sonraki paylaşımım hikayemin devamı olacak.. :)

3 Mayıs 2012 Perşembe

ÇOOOK MUTLUYUM


Aslında hikayemin son noktalarından biri bu anahtarlık, şu zamanlardaki mutluluğumun en büyü sebebi. Ancak bunun hikayesini sizlere zamanı gelince anlatacağım :)


Yasemin'im bana uzun zamandır bir blog aç diyordu, benim cesaretimi toplayıp bir blog açmam biraz uzun sürdü ve Blogumu açtım. blog açıldıktan sonra da "Hülya yaşadıklarını olumsuz-olumlu yönlerini, örgü oyuncaklarla nasıl tanıştığını mutlaka ama mutlaka bloğunda paylaşmalısın" diye ısrarları başladı. En son dün akşam konuştuk ve dünkü mutluluğumu paylaştım onunla (ee her zaman kötü geçirdiğim zamanları paylaşmayacağım ya) mutluluktan karşılıklı ağladık bile :) ve bana gayet ciddi bir şekilde "ARTIK YAZMALISIN" dedi gözlerinin yaşını silerek.  Ben de biraz söz dinlemeliyim dedim dün gece yatarken. Veee başlıyorum..


2011 Eylül ayında başladı her şey. Duş alırken tesadüfen koltuk altımda fark ettiğim ama o sıralar önemsemediğim bir kitle ile başladı. Önemsemememdeki en büyük etken oğlumu emziriyor olmam, Oğluum canım Toprak'ım henüz 6 aylıktı Eylül aynda. İş yerimdeki doktorumuz Müge hanıma görünmekte fayda var dedim yine de. Kendisi hemen beni muayene etti. Sağ göğsümde de kitlelerin olduğunu fark etti ve emzirdiğim için hemen bir ultrason çektirmem gerektiğini belirtti. Ultrason çektirdim. sonuçları 2 gün sonra çıktı. Müge hanım benden önce görmüş sonuçları. emzirdiğim için o da başlarda şüphelenmemişti ama hiçbir zaman tedbirini elden bırakmadı. sonuçlar alındıktan sonra koltuk altımdaki kitlenin iltihabik, göğsümdeki kitlelerin de süt bezesi olabileceğini söyledi. hemen bir antibiyotik tedavisine başladı.
Antibiyotik tedavim bir hafta sürdü. bir hafta sonunda tekrar Müge hanıma gittim, tekrar muayene etti ve koltuk altımdaki kitlenin hiç küçülmediğini, kötü bir şey olma ihtimalinin düşük olduğunu ama mutlaka ve mutlaka bir meme cerrahına görünmem gerektiğin açıkladı. Kötü bir şey çıkma ihtimalini bende hiç ama hiç düşünmüyorum o zamanlarda oğlumu halen emziriyordum, şu anda 5 yaşında olan kızımı da 1 yıl boyunca emzirmiştim. 26 yaşında sigara kullanmamış, içkisi olmayan ailesinde hiç meme kanseri vakkası bulunmayan birisiydim.
Müge hanım bana şu anki genel cerrahım olan Prof. Dr Cihan Uras'ın telefon numarasını verdi ve en kısa zamanda gitmem için beni sıkı sıkı tembihleyip gönderdi. benim aklıma kötü hiçbir şey gelmediği için ben randevu almamayı düşünüyorum. Eşim ile aynı iş yerinde çalışıyoruz. her akşam bana ne olduğunu ve gelişmeleri soruyordu. Ben de olduğu gibi her şeyi anlatıyordum. aradan 1-2 gün geçti. Müge hanım ile karşılaştık ve bana randevu günümü sordu ben de daha almadığımı ama alacağımı söyledim. Müge hanım benim randevu almayacağım anlamış ve eşimi aramış. Mutlaka ama mutlaka meme cerrahına görünmem gerektiğini ona da ayrıca tembihlemiş. akşam eşim bana Müge hanımın onu aradığını söylemeden "Sen cihan beyden randevu al bir bakalım içimiz rahatlasın, koltuk altındaki kitle ne imiş bakalım" dedi. Ertesi gün randevu almak için hastaneyi aradım Cihan beye muayene olabilmek için ancak 8 gün sonrasında boş yer bulabildim.

Bu günlük bu kadar.. ben devam etsem şimdi hepsini yazarım ama siz okurken sıkılırsınız diye korkuyorum :) daha sonra görüşmek üzere... :)

30 Nisan 2012 Pazartesi

Sosis Bacaklı Bebek Fil

Birlikte ör etkinliğimizden Sosis Bacaklı Bebek Filimiz :) Birlikte ör Etkinliğimiz başladığı gün beni kemoterapi günümdü, dolayısı ile tam zamanlı olarak öremedim Sosis Bacaklı Bebek Filimi :) Yorumlara ben Pembe bir Sosis Bacaklı Bebek Fil yapmak istediğimiz yazmıştım :) Berilim Pembe renk istiyordu çünkü :)


Herkes Bebek Filleri örmeye başlamıştı ben başlayamamıştım :( Zaten gözleri de yoktu ösem de gözleri olmaığı için yarım kalacaktı :) Ben de gözlerimin gelmesini bekledim :)


Yasemini bebek fili örmüş ve eklemişti hem de PEMBE renkliydi. Rendgini pembe yapması çok hoşuma gitmişti. :) 2-3 gün sonra kargom geldiii... Kargomun içinden sadece gözler çıkmadı. Sizlerinde tahmin edebildiğiniz gibi Yaseminim Canım Papatyam Bebek fili benim kuzuma göndermişti... Kendisine buradan birkez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum :)  Teşekkürler Papatyam :)




Beril Pembe Bebek fili görünce bayıldııı :) benden de gei renkte öremei isteyince bende birtane geri renkte ördüüm :) Şimdilerde Fillerimiz bir dudak dudağa verip iyi anlaşıyorlar bir sıtsıta verip nazlanıyorlar.. :) umarım beğenirsiniz :)

23 Nisan 2012 Pazartesi

Sevgi Papatyalarımız :)

Sevgili Yasemin'imin sayesinde, onun başlattığı fırtana ile ördüğüm Papatya tacımız. Ben çiçekleri çok seven birisiyim. Bahar kadınıyım :) İlk olarak Yasemin'in ördüğü saplı papatyaya aşık oldum. O günden beri de Yasemin ile konuşurken ona Papatya diye hitab ediyorum. Bundan sonra onun adı Papatya ve ven ona Papatyam diyeceğim :)



Bu pembe gözlü papatyamız :)

Ben farklı olarak metal ince bir tac kullandım. Tac için ayı bir kılıf ördüm ve geçirdim :) Papatyayı da üzerine diktim. 



Bu da mavi gözlü papatyamız :)
Aslında bu komşumun kızı için ördüğüm tac. beril sadece poz veriyor :) Beril'in tacını görünce hemen kendileri için de istediler ve ben de hemen ördüm :)




Bu iki resimde de (üstteki ve alttaki resim) kuzucuğumum yüzündeki mutluluğu sizlerle paylaşmak istedim :)



Teşekkürler Yasemin Kale :)

21 Nisan 2012 Cumartesi

Birlikte Örelim Etkinliğimizden Noel Baba ve Angry Bird

Aralık Ayının ortalarında www.yaseminkale.com da birlikte ör etkinliğmizde Noel Baba ördük. Benim Noel babam da şimdi karşınızdaa, umarım beğenirsiniz :) bu arada Kuzum biricik kızım Noel baba ya Nuri Baba diyordu :) artık öğrendi Noel baba diyor, ama keşke öğrenmesydi çok hoşuma gidiyordu...



Bir arkadaşımın isteği üzerine yapılışını netten bulup yaptığım Angry Bird :)